Popüler kültürde hayatımızı dolduran, alışveriş çılgınlığı yaratan eserlerden bir başkası de selfie çubuklarının yok olmasının ardında birçok neden yatıyor.
Hatta bırakın popülerliğini kaybetmesini, bazı ülkeler selfie çubuğunu kullanmayı yasakladı bile. Pekala neden ve nerelerde yasak?
“Herkes kadraja sığsın.” diye ortaya çıkan selfie çubuğunun yükselişi
2010’ların başında akıllı telefonlar yaygınlaştıkça, fotoğraf çekmek çok daha kolay ve eğlenceli hâle geldi. Bilhassa toplumsal medyanın yükselişi, kişisel fotoğrafçılığa olan ilgiyi de artırdı.
Selfie çubukları da bu gereksinime harika bir tahlil sunuyordu: geniş açılı bir kadraj, herkesin sığdığı küme fotoğrafları ve daha estetik pozlar. Birinci kere Asya’da popülerleşen bu aygıt, kısa müddette dünya çapında bir fenomen hâline geldi.
Bireysel yahut günlük kullanımı da geçtik, bir mühlet turizm bölümünde de vazgeçilmez oldu. Turistlerin çantalarından ayrılmaz modül oldu. Anı ölümsüzleştirmek, gezilen yerleri geniş açıyla saklamak açısından en yeterli dostlardan biri oldu lakin bu popülerlik sonsuza kadar sürmedi.
Sosyal medyanın tesiri ile bunun da modası geçmeye başladı.
Sosyal medyada birçok trend, rüzgâr üzere geliyor ve geçiyor. Bir periyot filtreli fotoğraflar moda olurken bir devir bakıyoruz minimalizm ve doğallık ön plana çıkıyor.
Selfie çubuğu da bu süratli değişimden nasibini aldı. Bilhassa Instagram ve TikTok üzere platformlarda yeni aygıtlar ve usuller trend olmaya başlayınca, selfie çubukları demode bir aksesuar olarak görülmeye başladı.
Ek olarak, selfie çubuğu kullanan beşerler, bir müddet sonra görgüsüzlük, narsistlik ya da fazla gösteriş meraklısı üzere algılanmaya başlandı.
Bu da aslında kullanımını olumsuz etkiledi ve artık beşerler daha doğal ve spontane görünen içerikler paylaşmayı tercih etmeye başladı.
Bilimsel ve ruhsal İstikametlerden de bakalım. Neden süratle tüketiyoruz?
Selfie çubuğu trendinin süratli yükselişi kadar süratli düşüşü, tüketim psikolojisiyle de ilgili. Psikologlara nazaran beşerler çoklukla yeni bir teknolojiyi yahut eseri “sosyal kabul” görmek için kullanıyor. Fakat bu kabul, eserin toplumda fazla yaygınlaşmasıyla birlikte azalıyor.
Selfie çubuğu da bu kuraldan kaçamadı. Birinci başlarda inovatif ve havalı görünen aygıt, kısa müddette sıradan bir eşya hâline geldi.
Ayrıca selfie çubuğu, insanın tabiatında olan “benzersizlik arzusuyla” da çelişiyor. Hepimiz bir halde farklı olmak ve kendi stilimizi yaratmak istiyoruz. Lakin herkes tıpkı eseri kullandığında, bu eserin cazipliği azalıyor. Elhasıl selfie çubuğu, yaygınlaşmasıyla birlikte özgünlüğünü kaybetti.
Dünya çapında durum ne? Hangi ülkelerde selfie çubuğu kullanımı yasak?
Selfie çubuğu modası, farklı ülkelerde farklı süratlerde yayıldı ve söndü. Örneğin, Asya ülkelerinde bu aygıt hâlâ az da olsa kullanılmaya devam ediyor. Bilhassa Japonya ve Güney Kore üzere teknolojik inovasyonlara açık toplumlarda, selfie çubukları nostaljik bir aksesuar olarak bedellendiriliyor.
Buna karşılık, Avrupa ve Amerika üzere bölgelerde selfie çubuğu kullanımı neredeyse büsbütün bitti. Bunun esas sebebi, kamu alanlarında selfie çubuğunun yasaklanması oldu. Pek çok müze, park ve aktiflik alanı, güvenlik ya da rahatsızlık gerekçesiyle bu aygıtların kullanımını yasakladı.
Disneyland, Kolezyum, Versay Sarayı, Sidney Opera Binası bu yasakların başında geliyor. Bunun yanı sıra ABD’de Coachella Müzik Festivali’nde de selfie çubuğu kullanmak yasak.
Selfie çubuğunun yerini yeni teknolojiler aldı.
Drone kameralar, daha geniş açılı fotoğraflar çeken telefonlar selfie çubuklarına alternatif oldu. Hele bir de AI destekli özelliklerin de gelmesiyle selfie çubuklarının fonksiyonu gereksiz hâle gelmeye başladı.
Bugün artık ultra geniş açılı lenslere sahip telefonlar, tripodlar ve hatta giyilebilir kameralar var. Tüm bunlar da selfie çubuğunun gereksinim duyulmadığı bir dünya yaratıyor.
Sizce selfie çubuklarının tekrar tanınan olma talihi var mı? Ya da yerlerini alan teknolojiler hakikaten daha mı âlâ? Bu hususta sizin fikirlerinizi de merak ediyoruz!
Bunları da inceleyebilirsiniz:
