Sabancı Holding, faaliyete geçirdiği bir strateji kapsamında belirli iş kollarına odaklanmayı seçmiş ve portföyündeki kimi şirketleri satışa çıkarmıştı.
O devirde kimya bölümü düşük kârlılık ve ağır rekabetle gayret ediyordu ve bu sebeple de Sabancı SASA’nın gelecekteki potansiyelini göz gerisi ederek 2015 yılında yalnızca 102 milyon dolara Erdemoğlu Holding’e sattı.
Sabancı Holding, polyester ve petrokimya eserlerine olan talebin süratle artacağını ve SASA’nın artan taleple süratle büyüyeceğini öngörememişti.
SASA’nın gerçek dönüşümüyse, 2015 yılında Erdemoğlu Holding tarafından satın alınmasıyla başladı demek yanlış olmayacaktır.
SASA’nın değerini bilen Erdemoğlu Holding, vizyoner bir idare anlayışı ile şirketi hem modernize etti hem de üretim kapasitesini artırdı.
SASA bünyesinde milyar dolarlık projelere imzalar atıldı ve Türkiye’nin stratejik pozisyonundan de faydalanarak, SASA’nın milletlerarası pazarlarda rekabetçi bir oyuncu hâline gelmesi sağlandı.
Böylelikle şirket, polyester eserlerinde dünya önderleriyle yarışır hâle geldi.
Sasa’nın bugünkü piyasa kıymeti tam 171 milyar lira. Sabancı Holding’inse 190 milyar lira!
Yani Sabancı Holding’in 102 milyon dolara sattığı şirketin piyasa bedeli bugün dolar cinsinsen yaklaşık 4,94 milyar dolara ulaşarak direkt Sabancı Holding’in piyasa kıymetiyle yarışır konuma gelmiş durumda.
SASA, petrokimya ve polyester eserlerine olan talepteki küresel artışı fırsata çevirmeyi ve yatırımcıların gözdesi hâline gelmeyi başardı.
Öyle ki hâlâ daha büyük bir konsantrasyonla büyüme ve inovasyona odaklanan SASA, adeta kendi kesiminde parlayan bir yıldız üzere görünüyor.
Özetle bu kıssa, Sabancı Holding’in tarihinde yer alan büyük bir “keşke” üzere görünüyor ve şirketler için değerli dersler barındırıyor.
