Aslında bu tespitlerin birden fazla tekniği var. Alışılmış kimileri, başkalarına nazaran daha yaygın kullanılıyor.
Bunu okuduktan sonra yollarda daha dikkatli olmanızı temenni ediyoruz!
Radar dediğimiz aygıtlar, elektromanyetik dalgalar göndererek araçların suratını ölçüyor.
Cihaz, araca gerçek bir radyo dalgası yolluyor. Bu dalga, araçtan geri yansıyor ve yansıma süresindeki frekans değişimi aracın suratını belirliyor. Yol kenarlarına sabitlenen aygıtlarda ya da polis gruplarının taşıdığı radar aygıtlarında bu yol kullanılıyor.
Bunun yanında plaka tanıma sistemi de sürat ölçmede oldukça tesirli. Otoyolun iki farklı noktasına kamera yerleştiriliyor. Araç, bu noktaların birincisinden geçerken plaka tanınmış oluyor ve geçiş vakti kaydediliyor. İkinci noktada ise süreç tekrar ediyor. Böylelikle iki nokta ortasındaki ara ve mühlet üzerinden ortalama sürat tespiti yapılıyor.
Eğer hesaplanan sürat, yasal sürat sonunu aşıyorsa ceza kesilir.
En fazla kullanılan usul ise LIDAR, yani lazer sürat ölçüm sistemidir. Bu sistem, lazer ışığı ile çalışıyor. Bu sistemde ise aygıttan gönderilen lazer ışığı, araca çarpıyor ve geri dönüyor. Bu dönüş müddeti ise aracın suratını çok hassas bir formda hesaplamış oluyor.
Radarlara nazaran daha süratli bir tespit gerçekleştirirken nokta atışı yapıyor. Araç yoğunluğunda bile tek bir aracı hedefleyip suratını ölçebiliyor.
Elektronik denetleme sistemi de bu işin bir modülü.
Hız limitlerinin sıkı takip edildiği bölgelerde kurulan sabit kameralar, aracın suratını anlık olarak ölçmeye yarıyor. Kameralar, aracın plaka ve suratını anlık olarak kaydediyor. Şayet sürat hududunun aşıldığı tespit edilirse, otomatikman ihlal raporu oluşturuluyor.
Ve son olarak hız tespit noktaları, yol kenarlarına sabitlenmiş kameralar sayesinde aracın geçerken suratını ölçmüş oluyor.
İlginizi çekebilir:
