Günümüzde; dokunmatik ekranlara sahip, şoförsüz, konforu en üst seviyeye çıkaran arabalar yaygınlaştığı için geçmişte insanların nasıl otomobiller ürettiğini basitçe unutuyoruz.
Mesela İkinci Dünya Savaşı’nda Amerikan askerleri tarafından kullanılan Jeep’ler, 4 dakikada sökülüp tekrar monte edilebiliyordu. Bunu, artık bile aklımız almaz değil mi? Bakalım neyin nesiymiş bu Jeep’ler?
Savaşın şiddetli şartları için tasarlanmıştı.
İkinci Dünya Savaşı’nda ABD ordusu; süratli, hafif ve sağlam bir araç istiyordu. Willys MB, ABD ordusunun standart askerî Jeep’i hâline gelmişti.
Savaş alanında kullanılması için tasarlanan Jeep’ler, o kadar ustalıkla tasarlanmıştı ki bir uçaktan paraşütle atılabiliyordu ve 4 dakika içinde monte edilebiliyordu.
Sadelik ve fonksiyonellik göz önünde bulundurularak tasarlanmıştı. 900-1000 kg ağırlığındaydı ve rastgele bir ekstra aksesuarı yoktu. Jeep’lerin tasarımı o kadar başarılıydı ki, en az 1.5 milyon tane üretilmişti.
Car Expert isimli Instafram hesabında araç şu biçimde gösteriliyor:
()
Peki bu nasıl mümkün olabiliyordu?
Az evvel bahsettiğimiz üzere bu Jeep’ler, çok az sayıda modüle sahipti. Ayrıyeten hızlı kontaklar sayesinde kolay kolay sökülüp takılabiliyordu.
Askerler aşikâr bir plana nazaran hareket ediyordu. Herkesin makul bir vazifesi vardı. Önce kaput, ön cam, koltuklar ve yedek lastik sökülüyordu. Sonra ön ızgara, farlar, radyatör ve motor temasları çıkarılıyordu. Akslar, şaft ve tekerlekler yerinden çıkarılıyordu. Son olarak da araç gövdesi, şasiden kaldırılıyordu.
Montajda ise evvel şasi, yere yerleştiriliyor; akabinde akslar ve tekerlekler monte ediliyordu. Motor tekrar şasiye yerleştirilip şaft ile irtibatı sağlanıyordu. Gövde panelleri, çamurluklar ve koltuklar tekrar vidalanıyor; ızgara, farlar ve radyatör yerine takılıyordu. En son sıvılar eklenip tüm temaslar sıkılaştırılıyordu.
Günümüzde çağdaş araçlar çok daha karmaşık olduğu için bu kadar süratli sökülüp tekrar monte edilmeleri neredeyse imkânsız.
Otomobiller hakkında daha fazla içerik:
