Bu atardamar hangi şartlarda ortaya çıkıyor? Ya sıhhatimiz bundan nasıl etkileniyor? Bu güzel bir haber mi yoksa makûs mü?
Bilim insanları ve uzmanların bu noktada görüşleri neler?
Aslında bu gizemli atardamarın, doğumdan evvel kaybolması gerekiyor lakin şimdilerde çok sayıda yetişkinde hâlâ varlığını sürdürüyor.
Söz konusu bu ek atardamar, median arter olarak adlandırılıyor, şimdi anne karnındayken oluşuyor ve ön kola ve ele kan temini için çalışıyor. Anne rahminde oluşan ve embriyonik bir yapı olarak kabul edilen bu atardamarın çoklukla sekizinci haftada kaybolması gerekiyor.
Kayıplara karışması gereken bu atardamarın yerini ise radyal ve ulnar olarak bilinen iki atardamar alıyor. Radyal ve ulnar damarlar da ön kola, ellere ve parmaklara kan temin etme misyonunu üstleniyor.
Fakat son keşiflere nazaran kimilerimiz, yetişkinlik çağında bile üç atardamarla hayatına devam ediyor.
Yani kaybolması gereken ek atardamar, bizimle yaşamaya devam ediyor. Bu durum ise memleketler arası bir araştırma takımının 2020 yılında bu mevzuyla alakalı en son gelişmeleri araştırması ile ortaya çıkıyor.
Uzun çalışmaların sonucunda da bu fazlalık atardamarın yani median arterin, hâlihazırda insanların yaklaşık %35’inde bulunduğu keşfediliyor. 1880’lerde median arterin varlığına dair yapılan araştırmalarda ise bu oran %10’du. Yani geçmişten günümüze bu oran, hayli artmış durumda.
Flinders Üniversitesi’nde arkeolog olan Teghan Lucas ise hususa farklı bir yaklaşım üslubuyla bakıyor ve bu çalışmaların, insanların son 250 yılda rastgele bir noktadan daha süratli bir oranda evrimleştiğini dile getiriyor.
Yani median arter, gelecekte muhtemelen insanların ön kollarında daha da yaygın bir halde varlığını sürdürmeye devam edecek.
Fakat bu noktada akıllara bir soru geliyor. Teghan Lucas’a nazaran bu evrimleşme yahut bilimsel manada insanların ek bir atardamarla yaşaması iyi mi yoksa berbat bir şey mi?
Araştırmacılara nazaran her ikisi de olabilir. Zira median arterin varlığı, insan bedenindeki genel kan akışının artırılmasını sağlıyor. Ayrıyeten bu atardamar, acil durumlarda işe yarabiliyor. Yani radyal yahut ulnar arterlerde rastgele bir hasar kelam konusu olursa, bu ekstra kan damarı ele kanı iletmeye devam edebilir.
Fakat median arter, birebir vakitte birtakım sorunlara de sebebiyet verebilir. Bayan yahut erkek fark etmeksizin yetişkinlerde hudutların sıkışmasına neden olarak şiddetli ağrılara yahut karpal tünel sendromuna (bileğin alt kısmında meydana gelen bir açıklık) neden olabilir.
Özetle son vakitlerde, yetişkinlerde fazladan bir atardamarın varlığı ile çok daha sık karşılaşılıyoruz ve araştırmacılara nazaran yakın gelecekte bu sayı artmaya devam edecek. Tekrar bu fazladan atardamarın hem artıları hem de eksileri mevcut.
