Doğa, her zamanki direnciyle bizi şaşırtmaya devam ederken bunun örneklerinden biri de kurbağalar oldu. Sağlıklı ve uzun yaşamaya devam ederken değişen tek şey renkleriydi. Yeşil yerine siyaha yakın bir renkte üremeye devam ettiler.
Peki, bu kurbağalar nasıl oluyor da yüksek radyasyon düzeylerine rağmen sağlıklı bir ömür sürdürebiliyor?
Bilim insanları, bu kurbağaların koyu renkli derilerinin sırrını araştırdı.
Kurbağalarda, melanin pigmentinin daha fazla olduğu bulundu ve bu aslında onları radyasyona karşı korumuştu. Melanin, özgür radikalleri nötralize ederek ve DNA hasarını azaltarak farklı radyasyon kaynaklarına karşı müdafaa sağladı.
Özellikle melanin pigmentasyonu, iyonlaştırıcı radyasyona karşı bir tamponlama düzeneği olarak fonksiyon görüyor.
Bölgeye nazaran renk değişikliği de oluşmuş.
Patlamaya en yakın ve felaket anında radyasyonun yüksek olduğu bölgelerdeki kurbağaların cilt renginin daha koyu olduğu görüldü. Bu da kaza anında yüksek seviyede iyonlaştırıcı radyasyonun, Çernobil ağaç kurbağalarının daha koyu renklenmesi için seçilmiş olabileceğini düşündürüyor.
Başka bir deyişle, bu bölgede hızlı bir evrim süreci gerçekleşmiş olabilir.
40 yıldır üremeye devam ediyorlar.
Dişi ağaç kurbağaları, 2-3 yaşında üremeye başlıyor. Felaketin üzerinden 40 yıl geçtiği düşünüldüğünde de bu yaklaşık 10 ila 15 kurbağa kuşağı demek. Yani ortada hakikaten süratli bir evrimsel süreç var.
Ayrıca araştırmalarda radyasyona bağlı rastgele bir strese verilen reaksiyonla alakalı kortikosteron hormon seviyelerinde de farklılıklar bulunmadı.
Umut verici mi?
Yıllar sonra bölgede tahlillere başlayan araştırmacılar gördüler ki koyu renkli kurbağaların radyasyona karşı geliştirdiği bu doğal düzeneğiyle yalnızca uzun yaşamakla kalmadılar, hızlı yaşlanmadılar da.
Bu da aslında Çernobil Yasak Bölgesi’nin yine insan hayatına uygun hâle gelebileceğine dair umut verici bir işaret olarak bedellendiriliyor.
En güçlü şartlarda bile hayat, kendine bir yol buluyor.
Bunları da inceleyebilirsiniz:
