Evrenin sonsuzluğu, bilincin doğası yahut vaktin gerçekte ne olduğu üzere kimi mevzular en büyük gizemleri ortasında.
Peki, tüm uğraşlarımıza karşın bilim hangi sorulara hâlâ net bir karşılık veremedi? İşte bilimin yanıtlayamadığı en büyük sorular!
Evrenin başlangıcı neydi?
v
Büyük Patlama (Big Bang) teorisine nazaran cihan yaklaşık 13,8 milyar yıl evvel oluştu. Pekala patlamadan evvel ne vardı? Cihan bir şeyden mi doğdu yoksa hiçlikten mi ortaya çıktı? Bu soruların cevabı hâlâ net değil.
Evrenin sonu nasıl olacak?
Evren genişlemeye devam mı edecek yoksa bir noktada tekrar çökerek “Büyük Çöküş”mü yaşanacak? Ya da “Büyük Donma” yahut “Büyük Yırtılma” senaryoları mı gerçek olacak?
Yaşam nasıl başladı?
Bu hususta da birçok teori var lakin ilkel moleküllerin nasıl organize olup ömrü oluşturduğu da bilinmeyen sorular ortasındaki yerini koruyor.
Karanlık husus ve karanlık güç nedir?
Evrendeki kütlenin büyük bir kısmı karanlık husus ve karanlık enerjiden oluşuyor lakin bunların ne olduğu hâlâ tam olarak bilinmiyor. Yalnızca kütleçekimsel tesirleriyle var olduklarını anlıyoruz.
Ayrıca kainatın genişlemesini hızlandıran gizemli bir güç var: karanlık güç fakat bu gücün de kaynağı ve tabiatı bilinmiyor. Einstein’ın kozmolojik sabiti mi yoksa diğer bir kuvvet mi?
Zaman gerçek mi?
Bildiğimiz en temel kavramlardan biri vakit olsa da kuantum fiziği ve görelilik teorisi, vaktin mutlak olmadığını gösteriyor. Pekala, vakit nitekim var mı yoksa yalnızca bir algı mı?
Paralel cihanlar var mı?
Sorulup da karşılık alınamayan sorulardan bir tanesi de paralel kainatların varlığı. Kuantum fiziği ve sicim teorisi, evrenimizin yalnızca bir tane olmayabileceğini öne sürüyor. Pekala, diğer cihanlar varsa onlarla etkileşime geçebilir miyiz?
Bilinç nedir ve nasıl ortaya çıktı?
En büyük gizemlerden biri de şuur. Beynimizin nasıl şuur ürettiği yahut şuurun fizikî mi yoksa metafiziksel mi olduğu bilinmiyor.
Kuantum mekaniği ile genel görelilik neden uyuşmuyor?
Fizikte iki büyük teori var: Einstein’ın Genel Görelilik Teorisi ve Kuantum Mekaniği fakat bu iki teori birbiriyle uyumlu değil. Kuantum kütleçekimini anlamak için yeni bir teoriye mi muhtaçlığımız var?
Evrende yalnız mıyız?
Milyarlarca galaksi ve trilyonlarca gezegenin olduğu bu kadar büyük bir kozmosta başka ömür formları olmaması mantıksız gelen olaylardan biri. Lakin bu bahiste da şimdi bir delilimiz yok.
Kara deliklerin içinde ne var?
Kafada meczup sorular! Bir kara deliğin içine düşersek ne olur? Başka bir kozmosa mi geçeriz yoksa yok mu oluruz? Kuantum fiziği ve görelilik bu mevzuda da çelişiyor.
Rüya görmek neden bu kadar gizemli?
Hayatımızın bir modülü olan hayallerin gizeminin hâlâ çözülemediğini biliyor muydunuz? Neden oluştu, nasıl çalışıyor üzere sorularda birçok teori olsa da rüyanın işlevi ve tam olarak manası açıklanamıyor.
Ölümden sonra ne oluyor?
Birçok insan mevt sonrası tecrübelerinden bahsetse de bilincin devam edip etmediği konusunda da bilim karşılıksız kalıyor.
Zaman seyahati mümkün mü?
Ve son bilinmez sorumuz da vakit seyahati üzerine. Fizik kurallarına nazaran zamanda geriye yahut ileriye seyahat teorik olarak mümkün olabilir lakin bunu pratikte nasıl yapacağımız hâlâ bilinmiyor.
Bilim, bugüne kadar birçok bilinmezi açığa çıkardı, bunu inkâr edemeyiz ancak çözülmeyi bekleyen sayısız soru da var. Tahminen bu soruların kimilerine ömrümüz boyunca yanıt bulamayacağız tahminen de çok yakındır. Kim bilir?
Bunları da inceleyebilirsiniz:
