Artık günümüzde piyasaya sürülen neredeyse her arabada sürüş asistanı sistemlerini görüyoruz. Bunlardan biri de “adaptif sürat sabitleyici” isimli özellik. Bu özellik, suratı ayarlayarak araçların sürüş sırasında öndeki araçlarla inançlı aralıkta kalmasını sağlıyor. Birebir vakitte objeleri de tarayarak fren otomatik fren yapabilmesine imkan tanıyor.
Ancak Hollanda’da yapılan yeni bir araştırma, güvenliği sağlama hedefiyle sunulan bu özelliğin faydadan çok ziyana neden olduğunu gözler önüne serdi.
Adaptif sürat sabitleme özelliği, şoförlerin dikkatsizliği nedeniyle kaza riskini artırıyor
Dünya çapından bilgileri toplayan araştırmacılar, farklı çeşitten sürüş yardım özelliklerini inceledi. Sonuçlarda, adaptif sürat sabitleme özelliğinin kaza riskini artırdığı görüldü. Standart sürat sabitlemenin %12 civarında, adaptifin ise %1,8 civarında artışa neden olabildiği sonucuna ulaşıldı.
Tabii ki her datada bunlar gözlemlenmedi. O denli ki bir bilgi setinde adaptif versiyonun %8 oranında kazaları artırdığı, bir başkasında ise riski çok az da olsa azalttığı görüldü. Yani kullanıma, aracın adaptif sürat sabitleme özelliğine ve datalara nazaran değişiyor bu oran. Örneğin kimi araçlarda otomatik fren var. Fren olmayanlarda risk daha da artıyor.
Yine de datalar şaşırtan diyebiliriz. Uzmanlar, bunun nedeninin özelliğin kendisinden çok sürücülerden kaynaklandığını belirtiyor. Şoförün dikkatsiz olması, kaza riskinin adaptif ve standart sürat sabitleme tarafında artmasının ana sebebi. Şoförler, bu özellikler açık olduğunda etraflarına daha az dikkat ediyorlar.
Diğer sürüş asistanı özelliklerinin çok yeterli sonuçlar verdiğini de eklemeden geçmemek gerek. Yalnızca adaptif sürat sabitleyicide karşıtı bir durum görüldü. Örneğin şerit takip asistanı, kaza riskini %19,1 oranında azaltmayı başarırken sürücüyü izleme sistemleri %14’lük azalma sağlıyor.
