Riems Adası, birinci görüşte rastgele bir tatil cenneti izlenimi verebilir. Ancak bırakın tatil yapmayı, buraya girmek bile yasak!
Gelin, nedenini öğrenelim.
Bu adada, dünyadaki en tehlikeli virüslerin araştırılması yapılıyor.
Öyle ki Riems’de, bilhassa hayvanlarda bulaşıcı hastalıkların incelendiği Biyolojik Araştırma Merkezi yer alıyor. Bu bölgede yapılan araştırmalar, o kadar kapalı ve değerli ki bu sebeple adaya adım atmak neredeyse imkansız.
Çünkü bu adada üzerinde çalışmalar yapılan virüslerin birçok, ciddi halde bulaşıcı ve tehlikeli hastalıklara yol açabiliyor.En bilinenlerden biri de epey az görülen ancak tesirleri yıkıcı olan Marburg virüsü.
Bu virüs, Ebola’ya benzeri bir virüs ve insanlarda kanamalı hastalıklara ve ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Riems Adasındaki laboratuvarlarda, bu virüs üzerinde yapılan araştırmalar da bilim insanlarının daha tesirli tedavi formüllerini geliştirmelerine imkan tanıyor.
Bir öteki ölümcül virüs ile Rift Valley.
Bu virüs, hayvanlar ve beşerler için büyük bir tehlike kaynağı. Uzmanlar, kanamalı ateşe yol açabilen Rift Valley ve bunun üzere virüslerin, nasıl yayılabildiğini anlamaya çalışıyor. Yani Riems Adası, bu ölümcül virüslerin araştırılması için kıymetli bir merkez pozisyonunda.
Aslında bu ada, dünyanın dört bir yanındaki araştırma kurumlarının dikkatle takip ettiği bir laboratuvar. Virüslerin kaynağını araştırmak, onların nasıl yayıldığını ve nasıl tedavi edilebileceğini öğrenmek için yapılan tüm bu çalışmalar, dünya için hayati bir ehemmiyete sahip.
Ayrıca adadaki araştırma merkezinin bir öbür kıymetli fonksiyonu de hayvanlar üzerinde yapılan testlerle, pandemilere karşı alınacak tedbirler üzerinde çalışmalar yapmak.
Bu ve bu üzere sebeplerden ötürü Riems Adası, yalnızca devlet yetkililerinin ve bilim insanlarının müsaadesiyle giriş yapılabilen bir bölge. Ek olarak bu bölgede güvenlik tedbirleri bir epey yüksek.
Yine buraya girebilmek için özel müsaadeler ve çeşitli biyolojik önlemler almak gerekiyor. Böyle bir adaya kim adım atmak ister ki?
İlginizi çekebilir:
